HATIRAT
MÜNAKAŞA DEĞİL,MÜNAZARA... HATTA MÜZAKERE..!
Her bilinç,kendi penceresinden bakar ve çıkarımlarda bulunur.Yeter ki ,kalpler kırılmasın...Akıl ve sezgiler devrede olsun,nefsler değil..!
MİRAÇ
Tanıdığımız bir beyefendi ile karşılaştık, eşimle markete giderken. Sohbet esnasında konu geldi Miraç Kandiline . Deisttim, ateist oldum, dedi. Araştırıyor, sorguluyor... Normal... Ateistler tanrı tanımaz. Tanrı tanımasın zaten..! Allah'ı tanısın! Dedi ki;Beyefendi _Bana bir kişi bu Miraç meselesini anlatsın...Y. Ç. A. _Miraç, her bireyin astrolojik doğum haritasında belirgin olan güney ay düğümünden, kuzey ay düğümüne yani fıtratına,RABBİNE, ÖZünü yolculuğu, KIYAMıdır. Yükselme şartı ise çakraların(İlahi sistemden insana tepe çakradan kök çakraya kadar uyarı akışı olur, alabilene) açık, temiz, aktif olması,... Nefsinden dolayı beden kabuğu o kadar kalınlaşır ki, uyarıları algılayamaz. Beden kabuğunu kırmak, aralamak gerekir. Bu da ancak çakrasal yani kök çakradan başlayarak salıvermelerle, bedensel zaafları(şehvet, tutkular,yeme-içmeye düşkünlük, kibir, bencillik,...) terketmekle mümkün... Bilinç bu seyirle her seferinde tazelenir, yükselir,hakikatine ulaşır. Beden örtüsünü atar... Tırtıldan kelebeğe dönüşme misali... Miraç boyutsaldır, bilinç işlevidir.Beyefendi _Miraç Kandilini kutlamam,çünkü kandil ifadesi Kuran-ı Kerim'de yok ...Y. Ç. A. _Dünya frekansı düşük.Herkes her şeyi hemen kabule geçmez, atalarının izini takip eder. Bilinç yükseldikçe geriye döner"ben kendime neler etmişim, uyarıyı anlamamışım"der. Ben de zamanında sizin düşündüklerinizi düşündüm. Şimdi bu bilinçte, keşke kimseyi eleştirmeyip, nokta koymayıp, virgül koysaydım, reddetmeseydim diyorum ama normal bu süreçler...Bence kimseyi eleştirmeden zaman tanıyalım, anlatalım ama baskı uygulamayalım. Kurani olmasa da gelenek olarak değerlendirelim ve bu şekilde terazimizde tartalım.Hayat iyi bir öğretmendir. Camiye gidenleri"gidip yat-kalk içi boş robotik hareketler yapıyorlar"eleştirisi yapmak yerine, en azından herkes sıcacık evinde oturuyorken o sabahın köründe, yatsıda camiye gidiyor, Allah razılığı için kendince yol arıyor, atalarının izi bile olsa, denilebilmelidir. Her bilinçte farklı haller, fiiller... Allah herkese şifa versin..! Y. Ç. A.
BEN bilincinden BİZ bilincine
Genetiğin miras bırakılması yanında,bilincin de miras bırakıldığı gerçeği göz önünde bulundurularak yeni nesil silsilelerine karşı sorumluluklarımızı layıkıyla yerine getirmeliyiz.
Nasıl ki ruhsal travmalar bedende yara ya da hastalığa yol açıyorsa ben bilinci de toplumsal travmalara ve oradan da dünya küresinin hastalığına yol açıyor.Bir zaman sonra,BİZ bilinci frekansına ayarlı dünya bedeni de BEN bilincinin yaratmış olduğu hastalıklara maruz kalıyor.İyileşmesi,dönüşmesi,tedavi olması,bünyesi ile uyumlu olmayan virüslerden arınması,güncellenmesi amacıyla yıkım-bakım-onarım işlemlerinden geçip,ÖZ'üyle uyumlu,yenilenmiş,varislerle yoluna devam ediyor ya da pes ediyor.Önemli olan makro ve mikroda bağışıklık sisteminin(BİZ bilinciyle,saf niyetle ,...oluşan pozitif enerjinin yüksekliği )güçlü olmasıdır.
Y.Ç.A