Tekamül yolculuğunda ilk yapılan Kuran-ı Kerim'i Türkçe okumak, mealleri karşılaştırmak oluyor. Şuna dikkat etmek gerekiyor ki her ayetin batın ve zahir yönünün olduğudur. Bilinç yükseldikçe alt metinler de aşikar olmaya başlıyor. Bedene ve ruha hitap eş zamanlıdır. Önyargılı olmak, sabit fikirli olmak, bu kesinlikle doğrudur demek, virgül değil de noktalara kesin ve peşin hükümlere varmak yanılgıdır...! Yolculuğun başında söylediğiniz, beslediğiniz duygu-düşünceler, inanmıyorum dediğiniz konular, ilim adamlarının rüya ve keşif görülerini, bilgilerini ütopik bulmalar, bakış açılarının sabitliği, reddetmeler ve dirençler,... bunlar normal süreç... Bilinç yükseldikçe, hakikat perdeleri fıtratınız ölçüsünde zahir oldukça ağzınızdan çıkanlar,niyetler, dirençli konularınız ile imtihan olunacak, değişip dönüşeceksiniz, şaşıracaksınız... o zaman başkalarına siz bu öğütleri tavsiye edeceksiniz. Çok okuyan mı, çok gezen mi(tecrübe)..? Kuran-ı Kerim'i sadece okumak yetmez, derinlemesine düşünmek, ruha yüklemek gerekir. Bu ne demektir? Biz gece ve gündüz gibi batın-zahir yönleri olan yaratılmışlarız. Beden - ruh boyutlarımız mevcut. Bedenden ruha yüklenen bilgiler ahiret denilen bedensiz yaşantımıza veri tabanı oluşturur. Hangi boyuttan beden ölümü(beden elbisesi terki) gerçekleşirse o boyutta sonsuz yaşam devam eder. Okudun ama bedende, dilde kaldı. Sen değişmedin, dönüşmedin, niyetin bozuksa, hurafe bilgiler fazlaysa, Özüne ulaşma gayretin yoksa, hanene artı-eksi hesapları peşindeysen,.. Allah şifa versin, eğer diliyorsan..! ÖZÜN- SÖZÜN-EYLEMİN- NİYETİN BİR VE SAF OLSUN!
Y.Ç.A.
Comments